Böker Manufaktur TRPPR Micarta Çakı

Adını ilk Amerikan yerleşimcilerinden [Zamanını açık havada geçiren, avcı ve tuzakçı (trapper) bu iz sürücü ve kaşifler; yerlilerle de ilk temasa geçen kişiler olmuştur. Keşfedilen topraklara yerleşilmesini mümkün kılan ve sonra o bölgelerin korunmasında rol alan (ranger) bu maceracıların pratikleri, değerli bir kültürel miras niteliğindedir.] alan ‘‘Trapper’’ın stili, bir asırdan fazla bir süredir klasiktir. Böker Trapper ile benzerliğini isminde gizleyen ve hatlarında açık şekilde ortaya koyan izlediğiniz çakı, klasik çakının ruhunu yeni çağa taşıyan bir beyefendi çakısıdır. Bunun için, ''Gentleman's Knives'' kategorisinde en popüler çakılardan olan ''Böker Plus Urban Trapper'' serisinden de yararlanıldığı gözlenmektedir. Böylelikle bu çakı hem temelinde yer alan sadeliği muhafaza etmekte hem de arzulanan hiçbir şeyi eksik bırakmamaktadır.
TRPPR, üstün donanımı ile dikkat çekmektedir.
Yüksek düz (high flat) ağız açımının kullanılmasıyla çift tonlu tercih edilen, sivri uç (clip point) yapısındaki ve sırtı hemen hemen yarıya kadar inceltilen namlunun çeliği olarak MagnaCut seçilmiştir.

2021 yılı başlarında ortaya koyulan ve ‘‘mucize çelik’’ olarak nitelenen bu ürün, knifesteelnerds.com yazarı Larrin Thomas (Metal ve Malzeme Mühendisliği alanında ‘’Doktora’’ derecesine sahiptir.) tarafından, bıçak çeliği olması için geliştirilmiştir. Bu vurgu önemlidir, çünkü bıçak için kullanılan çeliklerin pek çoğu spesifik olarak bıçak çeliği elde etmek için geliştirilmemiştir.
Bir çeliğin istenen üç özelliği [keskinleşebilme ve onu muhafaza etme, tokluk, pas direnci (DIN kategorisinde paslanmaz)] bir hedefler çatışmasını temsil eder. Çeliği paslanmaya dayanıklı hâle getirmek için yapılan krom ilavesi; yapıyı kaba (iri taneli), kırılgan ve çatlaklara karşı hassas kılmaktadır. Kesme dayanıklılığı üzerinde olumlu bir etkisi olan yüksek sertlik, genellikle tokluk pahasına elde edilir.
MagnaCut ile, yüzde 10,7 oranında yüksek krom içeriğine ve 62HRC'nin üzerinde etkileyici sertleşebilirliğe rağmen hem keskinlik hem de yüksek tokluk ve şok yükü toleransı sağlayan çok ince bir mikro yapı elde etmek mümkün olmuştur. Bunda, azot ilavesi merkezi bir rol oynamaktadır.
Azot (Nitrojen), alaşımdaki karbona benzer biçimde davranmaktadır. Bu amaçla karbon yerine ikame edilebilecek (Genelde destekleyici olarak kullanılır, tamamen karbon yerini alan nadir örnekler de bulunmaktadır.) azot, karbürler yerine nitrürler oluşturmaktadır. Azotun krom nitrür oluşturmaya, karbonun krom karbür oluşturmasına göre, daha az eğilimli olması nedeniyle; varlığı korozyon direncini artırarak alaşımda daha fazla serbest krom bırakır. Böylece azot, nitrürlerin oluşumunda daha az reaktif olduğundan, karbür boyutunu ve hacmini artırmadan sertlik sağlamak için kullanılabilmektedir.
Aslında alaşımdaki bir çelik zararlısı olan azot, diğer başka unsurların yanı sıra, sofistike ısıl işlem sayesinde; MagnaCut çeliğin kristal kafes yapısına entegre edilir ve böylece, normalde birbiriyle çelişecek özellikler bir araya getirilir.
Bakıldığında çok dikkat çeken bir alaşım oranı gözlenmeyen MagnaCut’ın ender rastlanan yönü; vanadyum, niyobyum ve azotu bir arada içermesidir. Övgüyü hak eden bu çelik gerek tokluktan (CPM MagnaCut, 65HRC sertliğe getirildiğinde bile, çok daha düşük 60-61HRC sertliğe getirilen çoğu toz metal paslanmaz çeliğin tokluğunu karşılamaktadır.) gerekse kenar tutuşundan (keskinleşebilmesinden ve bu keskinliğini korumasından) ödün vermeden yüksek paslanmazlık sunmaktadır.
Bu niteliklere sahip olan ve bıçak çeliği olması amacıyla üretilen çeliğin; ağır kullanıma yönelik yüksek performanslı bıçaklardan, ince kenarlı kesicilere kadar geniş bir kullanım alanı bulunmaktadır.

Aşağıdan ‘‘burun’’a dek uzanan keskin kenar, dışa doğru açılıdır. Böylelikle, bileme kolaylığı bozulmadan, çekerek yapılan kesimlerde avantaj elde edilmiştir ve çakının kullanılmasını kolaylaştıracak şekilde (kendi çapında) burun kısmına ağırlık kazandırılmıştır. Burun kavisi, çakının yüzeyden ayrılmadan -burnu üzerinde yuvarlanarak- yapacağı kesimlere kolaylık kazandıracak yapıdadır. Keskin kenarın altında bulunan minik çentik (choil) kesmeye saplayarak başlamaya hizmet etmektedir.
Flipper sayesinde istenen elle ve kolaylıkla açılan ve gövde kilit (framelock) mekanizmayla sabitlenen namlunun hareketi, bilyeli rulmanlar sayesinde pürüzsüzdür.
Orijinali slipjoint (Slipjoint, kayar eklemli anlamına gelmektedir. Bu çakılarda mekanik bir kilit bulunmaz.) olan çakı, gövde kilitli (framelock) hâle getirilmiştir. Her kanatta geçmişin esintisini günümüze taşıyan uzun balçakların ve astarların tek parçadan (İzlediğiniz üründe titanyum.) imal edildiği ‘‘integral’’ yapıya sahip üründe, kilit görevindeki kanadın uç kısmına, aşınmayı önlemek için, paslanmaz çelik bir parça eklenmiştir. Dayanıklı ve modern sap malzemesinin kullanılmasıyla, tıpkı namlu çeliğinde ve astar ve balçaklarda olduğu gibi, TRPPR; çağdaş bıçak kültürünün yeni bir modeline dönüşmüştür. Sağlamlık ve çevresel koşullara dayanıklılık sunan mikartanın yeşil rengi de bu göz alıcı çakının maceracı ruhuna uygun düşmektedir.
Yumuşak ve yuvarlak çizgilerini koruyan ve elleri rahatsız etmeden iyi kavranabilen ve oval biçimde sonlanan sapın dip kısmına doğru bir kordon deliği (lanyard hole) de açılmıştır. Çakı parçalarının bir araya getirilmesinde cıvatalardan faydalanılmıştır.
Pivot bağlantı elemanının önünde görülen Böker arması ve tek parça titanyumdan öğütülen cep klipsi, dekoratif vurgulardır. Çıkarılabilir nitelikteki cep klipsinin ucuna titanyum bir top yerleştirilmiştir. Böylelikle hem sapın çizilmesinin önüne geçilmiştir hem de klipsin daha sağlıklı (sıkıştırma görevini iyi yaparak ve takılmadan) kullanılabilmesi sağlanmıştır.
Böker’in Solingen’deki fabrikasında el işçiliği ile imal edilen Böker TRPPR Micarta (112943), zarar görmeden saklanabilmesi için, yüksek kalitedeki fermuarlı keçe kılıfıyla sunulmaktadır.

Tüm dünyada bıçak denince akla gelen ilk markalardan olan Böker, 1869 yılından beri Solingen'de, kendi deyimleriyle ''olağanüstü bıçaklar için tutku ve coşku ile'' üretim yapıyor. Kalitenin sembolü olan ve ''Tree Brand'' olarak bilinen markasındaki ağacın kökleri ise 1674 yılına kadar uzanıyor.
Böyle bir geçmişle, günümüzde küresel bir inovasyon liderine ve Avrupa'da spor, taktik, koleksiyon bıçaklarının en büyük üreticisine dönüşen Böker son derece geniş bir ürün gamına sahip.
Alman bıçak devi, Böker Manufaktur olarak üretimini Solingen'de sürdürürken; Böker Arbolito, Böker Plus ve Magnum by Böker isimleri altında küresel ölçekte de üretime geçti. Böker Arbolito, Arjantin-Buenos Aires'te, seçkin malzemelerden el yapımı üretilen bıçakların ifadesi. Böker Plus konsept, tasarım ve yapımı Solingen'de gerçekleştirilirken imalatı Almanya dışında (Avrupa, ABD ve Asya) sürdürülen üretim kategorisi. Böker Magnum ise fiyat performans önceliğinde, konsept Solingen'e bağlı olmakla ve Böker adını taşımakla birlikte tasarım ve üretim Almanya dışında yapılıyor.
Dolayısıyla, en nadide koleksiyon parçalardan, fiyata göre performansı iyi ekonomik modellere kadar seçenekler ''Böker'' isminin güvencesiyle sunuluyor.
Büyük üretici, sadece bıçak yapımında değil, anlaşma sağladığı diğer markalar ile bıçak ticaretinde de önemli role sahip.